Açılım Kıskacı, Türkiye'nin AKP iktidarıyla birlikte içine girdiği parçalanma sürecini anlatıyor. Aslında söz konusu parçalanmayı Türkiye'nin Nato'ya girişiyle başlatmak mümkün. Darbeler ve Amerikancı iktidarlarla devam eden bu süreç açılımlarla son noktasına doğru hızla ilerliyor. Türkiye «Küçük Amerika» olmuyor ama bir Amerikan sömürgesine dönüşüyor.
Değerli araştırmacı Erol Bilbilik, bu kitabında Türkiye'nin açılım ve parçalanma tarihini ele alıyor. «Kırmızı Çizgiler»den vazgeçmenin maliyetini açıkça anlatıyor. Kıbrıs, Ermeni ve Kürt açılımlarının içyüzünü gözler önüne seriyor.
Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi cinayetlerinin arkasındaki gerçekler nedir?
12 Mart ve 12 Eylül darbeleri kimler tarafından tezgahlanmıştır?
ABD'nin Türkiye'yi işgal planı nedir?
Kıbrıs, Ermeni, İran, Karadeniz, Ege ve Kürt açılımlarıyla ne amaçlanmaktadır?
Türkiye'yi kuşatma senaryosu adım adım nasıl ilerliyor?
Bilbilik bu sorulara, Paul Henze'den yaptığı bir alıntıyla ışık tutuyor: «Petrol zengini, Batı'nın uydusu Ortadoğu rejimlerinin varlığını koruması açısından Kemalist Model tehlikeli bir örnektir. Kemalizmin temelinde ulusal birlik ve tam bağımsızlık ilkesi vardır. Oysa Türkiye'nin ne yıkılması ne de bağımsız hareket edebilecek kadar güçlenmesi Batı çıkarlarıyla bağdaşır.
Türkiye'nin Kürtlere özerklik vermesi, giderek federasyonu peşinden getirir. Bir adım sonrası, komşu devletlerin parçalanması ile bağımsız bir Kürt devletinin oluşturulmasıdır. Türkiye'nin Ortadoğu'da büyük bir güç haline gelmesi önlenmiş olacaktır. Oysa Atatürk'ü yıkmadan Türkiye'nin 'üniter' yapısını bozma olanağı yoktur.»