Dövüş Kulübü

Bizler eşsiz değiliz.

Süprüntü ya da pislik de değiliz.

Biz sadece biziz.

Biz sadece biziz ve hayatta başımıza gelenlerin bir nedeni yok.

Sana öğrettikleri küçük görevi yerine getir. Bir kolu çek. Bir düğmeye bas. Neyi neden yaptığını hiç anlamadan.

Biz tarihin ortanca çocuklarıyız. Bizi bir gün milyoner olacağımıza, film yıldızı, rock yıldızı olacağımıza inandıran televizyon programlarıyla büyüdük; ama bunların hiçbirini olamayacağız. Ve bu gerçek kafamıza ancak dank ediyor," diyor Tyler. "O yüzden bize karşı dikkatli ol."

Bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi, büyük bir buhran yaşamadı; ama bizim de bir savaşımız var. Büyük bir ruhani savaş bu. Kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz. Büyük buhran bizim hayatlarımız. Biz ruhani bir buhran geçiriyoruz."

Kumsaldaki kum taneleri kadar, gökteki yıldızlar kadar büyük bir kalabalığın parçası olmakla yetinemezsin

Hangisi daha kötü, cehennem mi, hiçlik mi?

Ancak yakalanır ve cezalandırılırsak kurtarılabiliriz.

Tyler'ın dediği gibi: Mesele şişkin görünmekse, sufle de şişkin görünür.

Bu, sevgi'yle alakalı bir değer verme meselesi değil. Bu mülkiyet'le alakalı bir sahip olma meselesi.

İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir.

"Eğer ne istediğini bilmezsen," diyor kapıcı, "bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş."