Mark Twain

İnsan Nedir

Notify me when the book’s added
To read this book, upload an EPUB or FB2 file to Bookmate. How do I upload a book?
  • Lale Musedirovahas quoted4 years ago
    sevap senin tasarında olduğu gibi sevabın kendisi için değil de her şeyden önce insanın kendi iyiliği için işlenecek olsa, hiç kimse asla bir sevap işlemezdi.
  • b2233000939has quoted3 years ago
    Taştan yapılmış makina ile çelikten yapılan arasındaki büyük farkın sebebi nedir? Eğitim mi demeli, yetiştirme mi? Taştan yapılmış makinaya yabani ve çelikten olana medeni insan mı demeliyiz? İlk başta işlenen kaya, çelikten yapılmış olan makinanın inşa edildiği hammaddeyi içerir—fakat bunun yanında, kadim jeolojik çağlar boyu birikmiş olan pek çok sülfür, taş ve engelleyici başka kalıtsal öteberi de içerir—gel biz bunlara önyargılar diyelim. Kayanın içindeki hiçbir şeyin ne söküp atma gücüne ne de söküp atmak için herhangi bir arzuya sahip olduğu önyargılar. Bu söylediğimi bir kenara yazar mısın?
  • b8468989854has quoted3 years ago
    Evet. Yasa şudur, aklından çıkarma. İnsanın, beşikten mezara kadar hiçbir zaman, yaptığı tek bir şey yoktur ki, İLK VE EN ÖNDE GELEN gelen hedefi şu olmasın —iç huzurunu, iç rahatlığını KENDİSİ için güvence altına almak.
  • Büşra Suhas quoted3 months ago
    Y.A.: Evet. Yasa şudur, aklından çıkarma. İnsanın, beşikten mezara kadar hiçbir zaman, yaptığı tek bir şey yoktur ki, İLK VE EN ÖNDE GELEN gelen hedefi şu olmasın —iç huzurunu, iç rahatlığını KENDİSİ için güvence altına almak.
  • Büşra Suhas quoted3 months ago
    Y.A.: Kendini o adamın yerine koyar ve bana onun ne hissettiğini ve ne düşündüğünü söyler misin?
    G.A.: Kolaylıkla. O acı çeken yaşlı yüzün görüntüsü, adamın cömert yüreğine keskin bir acı ile işledi. Bu kadarına katlanamazdı. Fırtınada yürüyeceği üç millik mesafeye dayanabilirdi, fakat o zavallı yaşlı yaratığa sırtını dönüp onu ölüme terk edecek olsa çekmiş olacağı vicdan azabına dayanamazdı. Onu düşünmekten gözüne uyku girmezdi.
    Y.A.: Evine doğru yol alırken ruh hâli nasıldı?
    G.A.: Yalnızca özveride bulunan kişilerin bildiği bir sevinç hâliydi. Yüreği şakıyordu, fırtınanın farkında değildi.
    Y.A.: İyi hissediyor muydu?
    G.A.: Bundan şüphe edilemez.
    Y.A.: Pekâlâ. Hadi, şimdi ayrıntıları ekleyelim ve adamın yirmi beş sent karşılığında ne kazandığını görelim. Bu yatırımı yapmasının gerçek sebebini bulmaya çalışalım. İlk olarak, adam ızdırap çeken yaşlı yüzün ona verdiği acıya katlanamadı. Yani kendi acısını düşünüyordu—bu iyi adam. Bu acıya bir merhem satın almak zorundaydı. Eğer yaşlı kadının yardımına koşmasaydı, adamın vicdanı ona yol boyunca azap çektirecekti. Yine kendi acısını düşünüyordu. Vicdanı için rahatlık satın almak zorundaydı. Eğer yaşlı kadını rahatlatmasaydı, adamın gözüne uyku girmeyecekti. Biraz uyku satın almak zorundaydı—görüyorsun ya, yine kendisini düşünüyordu. Dolayısıyla, toparlayacak olursak, adam kendisine yüreğindeki kes
  • Büşra Suhas quoted3 months ago
    G.A.: Pekâlâ, o hâlde. Örneğin, şu kitaptaki olayı göz önüne al. Adamın biri kasabaya üç mil uzaklıkta yaşıyor. Ayaz, çok kar yağıyor ve gece yarısı. Adam tam at arabasına binecekken, saçları ağarmış ve perişan kılıklı yaşlı bir kadın, sefaletin acıklı bir resmi, cılız elini uzatıyor, kendisini açlıktan ve ölümden kurtarması için yalvarıyor. Adam cebinde sadece bir çeyreklik olduğunu hatırlıyor fakat tereddüt etmiyor; parayı kadına veriyor ve fırtınanın içinden geçerek evine zar zor yürüyerek gidiyor. İşte—asil ve güzel bir davranış; zerafeti hiçbir leke, kusur ya da menfaat tarafından gölgelenmemiş.
    Y.A.: Bunu sana düşündüren nedir?
    G.A.: Ah, başka nasıl düşünebilirim ki? Bu olaya başka bir açıdan bakma yolunun olduğunu mu hayal ediyorsun?
  • Perish Orhanhas quoted2 years ago
    İnsan, gözlemler ve birleştirir; hepsi bu. Bir fare de aynısını yapar.
  • simgemutluhas quoted2 years ago
    Dağların içinde tüneller ve oyuklar açar, demir madenini çıkarırdım; onu öğütür, eritir, dökme demir hâline getirirdim; dökme demirin bir kısmına Bessemer işlemi1 uygular ve bundan çelik elde ederdim.
  • b2233000939has quoted3 years ago
    e Adem, ne de Havva, çıplak dolaşmanın edepsizce olduğu fikrini oluşturamazdı; bilgi onlara dışarıdan bir elma ile geldi. İnsan beyni öyle yapılandırılmıştır ki, her ne olursa olsun hiçbir şey oluşturamaz. Ancak dışarıdan elde edilmiş malzemeyi kullanabilir.
  • b2233000939has quoted3 years ago
    birbirlerinden oldukça bağımsız eylemlerde bulunabilirler; bunun farkındayız. Ayrıca, etrafta her ikisinin de efendisi olan ve mutlak ve tartışılmaz bir“ben” olarak hizmet edebilcek ve bu zamiri kullandığımız zaman ne demek istediğimizi, ne veya kim hakkında konuştuğumuzu bilmemizi sağlayacak bir Hükümdar arıyoruz. Ama bundan vazgeçip onu bulamadığımızı itiraf etmemiz gerekir. Bana göre, İnsan pek çok mekanizmadan meydana gelmiş bir makinadır; bu makinanın ahlaki ve zihinsel mekanizmaları, doğuştan gelen mizaç ve pek çok çeşitli dış etki ve eğitimlerin bir araya gelmesiyle inşa edilmiş olan bir iç Efendinin güdüleri ile uygunluk içinde otomatik olarak eylemde bulunurlar. Bir makina ki, tek işlevi Efendinin ruhsal memnuniyetini güvence altına almaktır—efendinin arzuları ister iyi, ister kötü olsun; bir makina ki, İradesi mutlaktır ve itaat edilmesi gerekir ve her zaman itaat edilir.
    G.A.: Belki “Ben” Nefstir?
    Y.A.: Belki öyledir. Nefs nedir?
    G.A.: Bilmiyorum.
    Y.A.: Başka hiç kimse de bilmiyor zaten.
fb2epub
Drag & drop your files (not more than 5 at once)