Başarının Götürdüğü Yere Git

Farklı algılar, kişiyi farklı sonuçlara götürür. Bu sonuçlar ise, anlatan ve dinleyen arasında bir anlaşmazlık doğurur. Burada önemli olan, anlamaya ileri derecede çaba sarf etmenin gerekli olduğudur.

Okuduklarımızın da konuşulanların da etkisi, anlamaya bağlıdır.

Hayatınıza yön vermek, alışkanlıklarınızdan kurtulmakla mümkündür. Yoksa alışkanlıklarınız sizi yönlendirir.

Ancak kalıcı hatalar yaparak zaman kaybetme, motivasyonun düşmesi gibi büyük riskler mevcuttur. Hedefe odaklanmış ilerlerken, yavaş yavaş aşırı dikkatten, kilitlenmeden dolayı, körlük ve rehavet başlar. (Tıpkı uzun yol şoförlerinin karşılaştığı bakışların sabitleşmesi ve algının durması gibi). Tam hedefe ulaşılacakken bir sarsıntı ve takılıp düşersiniz.

Akıllı ve başarılı insan, kriz karşısında ideal olan davranışı sergiler, yani krizi başarıya dönüştürür. Krizin başarıya dönüştürülmesi, daima aktif müdahaleyi gerektirir. Krizi başarıya çevirme, kriz öncesi durumu tahmin etmeye, uygun zamanda uygun yöntemlerle zamanı da gözeterek harekete geçmeye bağlıdır.

• Plansızlık.

• Zamanı kullanamama.

Platon (Eflatun), duyular ve algılar ile elde edilen duyular dünyasına ait bilgilerin gerçek bilgiler olmadığını savunur. Ona göre; algının bittiği yerde aklımızla ve ruhumuzla idealar evrenindeki bilgilere ulaşırız. İdealar evrenindeki bu bilgiler gerçek bilgilerdir. İdealar, duygular dünyasında algıladığımız; ağaç, güzel, iyi gibi kavramların orijinal formları, özleri ve örnekleridir. İdeaların belirlenebilmesi için de doğuştan ön bilgiye sahip olan insana, bir takım hatırlatmalar yapmak gerekir. Platon bu durumu, mağara örneği ile açıklar.

Başarılı insan, gerçekler ve algılar arasındaki uçurumu kapatmış, hakikatlere göre rotasını belirleyen insandır.

Algılarla hakikatler arasındaki fark insanın bakış açısındadır.

Başarıya ve hoşgörüye meyletmiş insan, ait olduğu toplumun en alt kademesinden en üst kademesine kadar, hoşgörü meltemi estirir. Böylece, çevresini yaşanabilir hale getirir.

Başarılı insan, hoşgörü erdemiyle, çevresindeki insanlara model oluşturur. Bu insan ve etrafındaki kişiler, hoşgörü çatısı altında başarılarını şekillendirirler. Hoşgörüsüz davranışların sonucunda ulaşılan başarının temelinde kötülük, adaletsizlik, kırık kalpler, kibir, dargınlıklar, haksızlıklar, ahlar, şiddet vs. vardır. Temeli böylesine çürük olan bir başarı ise gerektiği gibi yükselemez ve çöker.